AB 5 yıl aradan sonra Türkiye’yi gayri resmi Gymnich toplantılarına davet etti. En son 2019 da bu toplantıya davet edilmişti. AB yüksek temsilcisi Borel ortada fol yok yumurta yokken ve Bayram değil seyran değilken bizi öpmek için toplantıya davet etti. Türkiyenin çağrılması hakkında açıklama yapan Rumeli Balkan göçmenleri kültürünü yaşatma derneği (RUBAGÖÇ) başkanı TUNCAY BAŞOĞLU sözlerlerini su şekilde sürdürdü;
Dışişleri Bakanımız Sn. Hakan Fidan toplantıya gitmeden önce verdiği açıklamada AB dışişleri bakanları ile güncel uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunacağını bildirmiş, Dış işleri bakanlığı bürokratlarının gündeminde ise tam üyelik, yeni fasılların açılmasi, Gümrük birlinin yeniden güncelleştirilmesi, ve son olarakta serbest dolaşım vize sorunlarının çözümü gibi konuların görüşüleceğini umut ediliyordu,
AB ve Rum basınında, toplantılarda bizim dış işleri bürokratlarının umut ettikleri konuların hiç birinin konuşulmadığı, AB dönem başkanı Borel ve Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin yetkililerinin göndeminde Kıbrıs sorunu ve bağlantılı olarak Doğu akdenizdeki hidrokarbon konusu ve göç konusunun konuşulduğu yazılıp çizilmektedir..
İki buçuk aydır K. Kıbrıs Türk cumhuriyetide kalmaktayım. En son altı yıl önce gelmiştim. Son gelişimden bu yana K.Kıbrıs tam bir şantiyeye dönmüş deniz kıyılarında modern anlamıyla eczanesiyle, marketiyle, restorantıyla, kafeleriyle küçük modern tatil köyleri, rezidanslar ve siteler kurulmuş ve kurulmakta. Son beş yılda on binlerce konut yapılarak satılmış, bir o kadarda konutlar hala yapılmaktadır.
Bu gelişmelerden Rum tarafı o kadar korkmuş ki, K Kıbrıs’ın en büyük emlakçılarından İzmir Bergama doğumlu KKTC vatandaşı Simon Mistriel Aykut tutuklanarak hapse atılmış, diğer Müteahhit ve emlakçıların isimlerini açıklamış onları tutuklayacaklarını yayınlayarak korkutmaktadırlar. Çünkü eskiden Kıbrıs sorunununda sadece Türkiye ve KKTC ile uğraşırken şimdi ise Bu konutları alan Rus, İsrail, İranlı, Ukranyalı, Alman ve İngiliz vatandaşları ve ülkeleriylede anlaşmak zorunda kalacak olmasıdır.
Türkiye ve doğal olarak KKTC barış yapmak için 1974 yılından 2017 yılına kadar Birleşmiş milletler ve ABD’nin tüm önerilerini kabul etmiş ki son 2017 yılının Temmuz ayında İsviçre’nin Crans-Montana kentinde gerçekleşen Kıbrıs Konferansın’da Türkiye Askerin adadan 10 yıl içinde çekilerek 1960 anayasasında belirtilen miktara gelmesini kabul etmesine rahmen, Rumlar anlaşmaya yine yanaşmamışlardır. Aslında Yunanistan ve Rumlar diyoloğ ve görüşmeleri ister gibi görünüp amaçlarıda Salam politikası uygulayarak Türkiye ve KKTC nin ödün verdiği kısımları not ederek bir sonraki toplantıda son noktalarını öğrenmektir.
Şimdi ise durum biraz farklı Doğu Akdenizde büyük hidrokarbon yataklarının bulunması Rusya gazına bağımlı bulunan Avrupanın iştağını kabartmakta, Ortadoğu, İsrail ve gaz yataklarının güvenliği kontrolü içinde ortodoğuda barınması için zorlanan ABD nin Kıbrısta üs kurmak istemesi o kadar önemli hale gelmişki, (Gazzede yapılan Filistin katliama göz yummaktadırlar) Kıbrısta bir anlaşma çalışmalarını hızlandırmışlar. Şimdi AB ve ABD Rum kesimini öne sürerek görüşme yapılması için Birleşmiş Milletlere , KKTC ve Türkiyeye müthiş baskı yapmaktadırlar.
Şİmdi KKTCnin ve Türkiyenin dik ve kararlı durma zamanıdır. Zaman bizim lehimize işlemektedir. Garantörlük, Asker bulundurma ve iki kesimlilikten ödün verilmemelidir. Burada bir noktayıda geçmek istemiyorum. KKTC ‘deki bir kesim Türk askerini ve Garantörlüğü istememektedir. Tabiki her kesin görüşüne saygılıyız eğerki Annan planı gibi yapılcak refarandumda evet çıkarsa tabiki askerimizle, garantörlüğümüzü tabiki geri çekeriz. Ancak evet verecekler şunuda bilmedirler eğerki Kıbrıs 1974 öncesine dönerse, rumlar KKTC vatandaşlarını öldürmeye başlarsa, Belki mübala olacak ama ( Bunu 1974 öncesi yaşayaanların anlattıklarıdır. ) Tuvalete giderken bile izin almak zorunda kalırlarsa , adaya Bir daha Türk askeri bir daha gelmez. 1974’te şehit olanlar mehmetçikler ana kuzularıdır. Bir daha şehit olacak ana kuzumuz olmayacak ve yıllarca maruz kaldığımız amborgolarada maruz kalmayacağız. K: Kıbrıslılar bunu böyle bilmedirler.
RUMELİ BALKAN GÖÇMENLERİ GELDİĞİNİZ KÖYÜ VE GELENEK VE GÖRENEKLERİNİZİ ÇOÇUKLARINIZA ÖĞRETİN.
Rumeli Balkan göçmenleri kültürünü yaşatma derneği (RUBAGÖÇ)
TUNCAY BAŞOĞLU
İlk yorum yapan siz olun