Bosna Hersek, 29 Şubat-1 Mart 1992’de yapılan referandumla Yugoslavya’dan ayrılarak, bağımsızlığını elde edişinin 31’inci yılını kutluyor.
Nüfusunun yarısından fazlasını Müslüman Boşnakların oluşturduğu Bosna Hersek’te, 1992-1995’de yaşanan savaşın izleri hala tam olarak silinmezken savaşı sonlandıran ancak ülkeye dünyadaki en karmaşık siyasi sistemlerden birini getiren Dayton Barış Anlaşması, birçok noktada ülkenin önünü kesen sorunlara neden oluyor.
Halkın büyük çoğunluğu tarafından “miladı dolmuş bir anlaşma” olarak değerlendirilen anlaşmanın getirdiği karmaşık siyasi yapı da ülkenin istikrara kavuşmasını engelliyor.
Büyük oranda Sırpların kontrolünde olan Yugoslav Halk Ordusu (JNA) ile Hırvat güçleri arasında, Hırvatistan’ın 1991’de bağımsızlığını ilan etmesinin akabinde başlayan çatışmalar, komşu ülke Bosna Hersek’e de sıçradı. JNA, Bosna Hersek sınırları içinde kalan ancak nüfusunun çoğunluğunu Hırvatların oluşturduğu Ravno’ya saldırılar düzenledi.
Bosnalı Hırvatlar ve Sırplar, Yugoslavya’nın bölünmesini kendi çıkarları için kullanmayı hedefleyerek ülke topraklarını aralarında pay etmek istedi. Hırvatlar, 18 Kasım 1991’de Hersek Bosna Hırvat Cumhuriyeti’ni, Sırplar ise 9 Ocak 1992’de Sırp Cumhuriyeti’ni ilan etti.
Nüfusunun çoğunluğunu Müslüman Boşnakların oluşturduğu Bosna Hersek’te, Slovenya ve Hırvatistan’ın da Yugoslavya’dan ayrılmalarının ardından bağımsızlık referandumu kararı alındı.
Bosnalı Sırpların büyük oranda boykot ederek katılmadığı referandum, 29 Şubat-1 Mart 1992’de yapıldı. Halkın yüzde 64,31’inin sandığa gittiği halk oylamasında kullanılan oyların yüzde 99,44’ü bağımsızlık için “evet” oldu.
“Bağımsız” olan Bosna Hersek, 22 Mayıs 1992’de Birleşmiş Milletler (BM) üyeliğine kabul edildi.
İlk yorum yapan siz olun