Yunan makamları Rodos Adası’nda yaşayan Müslüman Türkler için manevi merkez olarak kabul edilen ve içinde cami, tekke ve şehitlik bulunan tarihi Murat Reis Külliyesi’ni müzik fakültesine dönüştürdü.
Rodos Adası’nda Osmanlı döneminden kalan çok sayıda tarihi eser, çeşitli şekillerde Müslüman Türk vakıflarından alınıp satılıyor, restorasyonlarla kimliksizleştiriliyor veya farklı amaçlarla kullanılıyor.
Balkanlarda Osmanlı mimarisiyle ilgili 12 kitabı ve 50’den fazla uluslararası makalesi bulunan Marmara Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Neval Konuk, AA muhabirine, yüzlerce yıl Osmanlı İmparatorluğu idaresinde kalan adalar ve Yunanistan’daki Osmanlı eserlerinin güncel durumları ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Konuk, Rodos Adası’nda yer alan içinde Murat Reis Camisi, tekke binası, şehitlik ve türbelerin bulunduğu tarihi Murat Reis Külliyesi’nin öncelikle şehitlik olduğunu, Ada’nın 1522’de Osmanlı tarafından fethinden sonra şehit askerlerin buraya defnedildiğini söyledi.
Kıbrıs’ı fetheden Murat Paşa’nın mezarının da bulunduğu tarihi yapının haziresinde iki Kırım Hanı ve bir İran Şahı’nın kabrinin de yer aldığını aktaran Konuk, külliyenin aynı zamanda Ada’daki Müslüman Türklerin düğün, sünnet, mevlit gibi manevi törenlerinin merkezi olduğunu kaydetti.
Konuk, gönüllü türbedar Şaban Kargınlıoğlu’nun 2018’de vefatından sonra külliyeye Rodos Adası Anıtlar Kurulu tarafından el konulduğunu ifade ederek, “Murat Reis Külliyesi, Rodos Adası’nda yaşayan Türklerin düğün, sünnet, mevlit ve diğer törenlerini yaptığı dini ve manevi merkezdi. Müzik fakültesine dönüştürüldü. Kültürel olarak büyük bir tahribat, dini olarak ise büyük bir saygısızlık bu.” dedi.
“MEZARLIK VE TÜRBELER PLANLI ŞEKİLDE TAHRİP EDİLİYOR”
Konuk, 1912’den bu yana tarihi mezarlığa İslami defin işlemi yapılmadığını belirterek, tarihi mezarlık ve türbelerin planı şekilde tahrip edildiğini ifade etti. Konuk şöyle devam etti:
“Tarihi mezar taşlarının çalınması söz konusu. Ayrıca Ada’da yaşayan Yunanlar mezarlığa sürekli kedi-köpek maması döküyor. Mezarlık içinde çok fazla kedi-köpek sirkülasyonu var. Bu mezar taşlarına 1912’den beri ziyarete gelen Türklerin ufak tefek onarımları dışında bakım da yapılmıyor. Kedi-köpek maması dökerek hem mezarlık tahrip ediliyor hem de hayvanlar oraya pisledikleri için bir çeşit aşağılama da söz konusu.”
Odatv
İlk yorum yapan siz olun